3 Ocak 2011 Pazartesi

MOR RENGİN YÜREĞE DÜŞTÜĞÜ ANLAR


Genç kızlığa geçtiği bu günlerde en büyük zevki annesinin dolabından kendine uygun renkli bir şeyler seçebilmekti.Gömlekler, bluzlar ve şallar, bayılıyordu.Arada incik boncuğuna da el atıyordu.Tek ulaşamadığı yer,hep kilitli duran köşedeki dolaptı.Birden baktığında anahtarın üzerinde olduğunu gördü. İzin almadan açmanın yanlış olduğunu biliyordu ,ama…Dayanamadı, açtı.
Aman Allah’ım buradaki her şey mordu.Açık mor,koyu mor vb vb…Mor bir bardak bile bu dolaptaydı.Düşündü!.. Annesine bunun nedenini nasıl sorabilirdi, yoksa babasına mı sormalıydı?
Ertesi gün okuldan dönerken, aklına geleni yapmaya karar verdi.Çiçekçiden annesine mor menekşeler aldı.Ve tüm merak ve de sevgisiyle annesine menekşeleri uzattı.Annesi çok teşekkür ederek,salondaki pencerenin önüne koydu,menekşeleri.Çiçeklere bir kere bile bakmamıştı.Bu bir işe yaramayacaktı,en iyisi açıkça sormaktı.Ya annesi mor olan her şeyi biriktiriyordu,yada başka bir neden???
Annesinin arkasından mutfağa geldi ve bir çırpıda hiç duraksamadan düşündüklerini anlattı.Sanki susarsa annesi bir şeyleri bahane edip onunla konuşmaz, diye…
Ne kadar yanılmıştı.Gülümseyerek bakan annesi masanın başına oturmuş,gel bakalım canım kızım deyip başlamıştı,anlatmaya…
Bazı olaylar yaşarız , kimi zaman bunlar bizi etkiler ,benimkisi de öyle bir olayın etkisi.Ben on yaşına henüz girmiştim ki,kız kardeşim yani teyzen doğdu.Ne güzel bir bebekti.O doğduğu gün can gülüm babaannemlerde geldi.Büyük ninen ufak tefek bir kadındı.Hep gülümsediğini gördüm.Acı çekse de belli etmezmiş,bunu daha sonra anlamıştım.Neyse bebeği yani teyzeni görüp,Ankara’ya gideceklerdi.Büyük bir ameliyattan söz ediliyordu,ama o zaman biz çocukların yanında bir şey konuşulmuyordu. Minicik kız kardeşimi bile zorlukla almıştı kucağına,canım benim…
Bir ara içerideki odada anneannemle konuşmaya girdi, babaannem. Benim odada olduğumu bilmiyorlardı.Bir ara anneanneme göstermek için karnını açtı.Benim odada olduğumu anlamasınlar diye nefes almaya bile korkuyordum.Babaannemin karnı mosmordu.Korktum mu, üzüldüm mü bilemiyorum , o an…Tek bildiğim o gün yola çıktılar , sonradan öğrendiğime göre beşinci kez kanser ameliyatına gidiyormuş,benim can gülüm…
Ankara’ya vardıktan bir iki saat sonra vefat etti büyük ninen.Ve ben o günden beri mor rengi sevmem.Bana ölümü hatırlatır…
Bu mor rengin acısını yok etmek için zaman zaman mor renkli bir şeyler aldım ve sabah olmadan da hep dolaba koydum.Dolaptaki nesneleri sevmeye çalışıyorum ama bir yerde can gülümün son gördüğüm mor karnı geliyor aklıma…
İşte güzel kızım annenin de çocukluğundan kalma böyle bir acısı var , yüreğinde…
Anneme sarıldım,odama giderken anneme mor renkli menekşe aldığım için üzgündüm.Ertesi sabah kalktığımda mor menekşenin yerinde durduğunu gördüm.Anneme çiçeği bir arkadaşıma vere bileceğimi söylediğim de, kesinlikle olmaz,dedi.
Senin ellerinden bana gelen bir şey benim mutluluğumdur,bir mor menekşe olsa dahi…Ş.Ö


1 yorum: