Hazırlayan Banu Conker ve İrem Afşin’e çok teşekkürler.Akılları kurcalayan bu sorunla ilgili yazmışlar, istatistiklerle belgelemişlerdir.Yazdıklarına tüm yüreğimle katılıyorum...
3.KÖPRÜYE NEDEN KARŞIYIM? / #KöprüdegilTopluTasima
Ben bir anneyim/babayım. Anne olmak sadece doğurmak değildir./ Baba olmak
sadece çocuğu için para kazanmak değildir. Anne/ Baba olmak geleceği
yetiştirmektir. Bir çocuk gelecek için yatırımdır. Çocuklarımızın sağlıklı olması en büyük servetimizdir. Bunun için de
sağlıklı yiyecekler, kirlenmemiş, yok edilmemiş bir doğaya ve temiz suya
ihtiyacımız var.
Ben İstanbul’da yaşayan bir anneyim/ babayım. Kış geldiğinde şehrin üstüne
inen kirli hava pusunun altında nefes almaya çalışıyoruz. Ben çocuğumun temiz
havayı içine çekmesini, toprağın kokusunu duymasını istiyorum, çünkü bunu ona
borçluyum. Kızılderililerinin dediğine inanıyorum, “biz dünyayı çocuklarımızdan
ödünç aldık”. Dünyayı daha iyi bir şekilde onlara geri vermeliyiz.
Yaşadığımız şehirde doğa rant hırsı ile uzun yıllardır fazlasıyla tahrip
edildi. Şimdi bir de yıllardır konuşulan 3. Köprü’nün yapımına başlandı.
·
Eğer 3. Köprü yapılırsa; trafik için
çözüm olmayacak, ancak çevreyollarının kenarları yeni sitelerle doldurulacak.
·
Eğer 3.köprü yapılırsa, zamanla ormanların
içindeki su havzaları ortadan kalkacak ve susuzluk sorunu ile yüzleşmek zorunda
kalacağız.
·
Eğer 3. Köprü yapılırsa, suların
kirlenmesi çevrenin daha da sağlıksız olmasına neden olacak.
·
Eğer 3. Köprü yapılırsa, sadece
İstanbul değil, Kocaeli ve Çatalca yörelerindeki verimli topraklar da beton
yığınlarıyla kaplanacak.
·
Eğer 3. Köprü yapılırsa, İstanbul’un
giderek azalan yeşil alanları hızla iyice küçülecek, sıcaklık dayanılır
olmaktan çıkacak.
Böyle bir şehirde nasıl yaşayacağız? Çocuklarımızı büyütmek istediğimiz
şehir bu olabilir mi?
İstanbul’un ilk
Boğaz Köprüsü 1973’te, ikincisi 1988’de açıldı. O zaman gösterilen gerekçeler,
iki kıta arasındaki ulaşımı kolaylaştırmak ve trafik sorununu çözmekti. Ama
sorun, yıllar geçtikçe daha da içinden çıkılmaz hale geldi.
Çünkü köprüler
trafiği azaltmıyor, aksine kendi trafiklerini yaratıyor.
Çünkü köprülerin
taşıdıkları yolcu değil araç!
Birinci köprü
açıldıktan bir yıl sonra:
Boğazı geçen insan sayısı yüzde 4 artarken
Boğazı geçen araç sayısı yüzde 200 arttı!
Boğazı geçen insan sayısı yüzde 4 artarken
Boğazı geçen araç sayısı yüzde 200 arttı!
İkinci köprü
açıldıktan sonra bugüne kadar:
Boğazdan geçen insan sayısı yüzde 170 artarken
Boğazdan geçen araç sayısı yüzde 1180 arttı!
Boğazdan geçen insan sayısı yüzde 170 artarken
Boğazdan geçen araç sayısı yüzde 1180 arttı!
Yolcuların yüzde
63’ünü taşıyan toplu taşım araçlarının köprü trafiğindeki payı yüzde
10
Yolcuların yüzde 37’sini taşıyan özel araçların köprü trafiğindeki payı yüzde 90
Yolcuların yüzde 37’sini taşıyan özel araçların köprü trafiğindeki payı yüzde 90
Özel araçların yarattığı trafik sıkışıklığını karşılamak için İstanbul Boğazı’na 2020 yılında 7 köprü, 2040 yılında 70 köprü yapılması gerek! Köprülerle örtülmüş bir boğaz hayal edebilir misiniz?
Ben bir anneyim/ babayım, çocuğum için 3. Köprü’nün yapılmasına karşıyım.
Trafiği çözmek istiyorsanız toplu ulaşımı arttırmanızı istiyorum. Trafiği
çözmek istiyorsanız, bilinçli araç kullanımının yaygınlaştırılmasını istiyorum.
Köprü değil, sağlıklı yaşam ve çevre için bilinçli toplum ve toplu
taşıma istiyorum!
Sizleri 3.
köprüyü engellemek ve daha iyi bir geleceğe sahip çıkmak için sosyal medya
üzerinden yetkililere baskı yapmaya çağırıyorum.
Daha ayrıntılı bilgi için: http://www.spoist.org/dokuman/Raporlarimiz/spoist_3.koprurapor.pdf
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder