Anlamsız
ve soğuk bakıyorsa gözlerin,karşındaki yüreğine bakıyorsa hala,bil ki dost bir
kıvılcım vardır, uzatılan ellerin sımsıcak avuçlarında…
30 Kasım 2013 Cumartesi
27 Kasım 2013 Çarşamba
Kimi an bir fotoğraf karesi gördüğümde yada resim ,
yüreğimden sözcükler dökülür.İşte onlardan biri daha.Sevgili ressam ablam
Çiğdem Tuncay'ın ,fotoğraf karesine sığdırdığı günün bir anı...
Binlerce
telgrafın telleriydi,asma kütükleri,
Gün
batımında.
Kuşlar,
sevgiliye fısıldıyordu,şarkılarını
Üzümü
olmayan
Sonbahar
yalnızlıklarından…
25 Kasım 2013 Pazartesi
18 Kasım 2013 Pazartesi
Bir
hafta önce annemin bahçesinde gördüğüm yeni açan goncanın bende kalan bir
tebessümün olsun diye çektiğim ilk fotoğrafı ve bana günler içinde gülümseyen
kareleri…İnsan yüreğindeki gülümsemeyi,gözleriyle,dudak kıvrımlarıyla her türlü beden hareketiyle kendisine ve etrafına
hissettirebilir ki,inanın güne kötü yada iyi başlamanın sırrı bu tebessümde
saklı olabilir… Güne yüreğin pozitif anlardaki gülümsemesi ile başlamanız
dileğiyle,günaydın Dünya’m…
16 Kasım 2013 Cumartesi
Dün
akşamüstünden birkaç fotoğraf karesi.Öylesine
özlemişim ki…
Anların,
yüreğimde benle konuşması yakaladığımda
deklanşöre basmayı seviyorum.Bütün solgun ya da canlı
renklerini,fısıldadıkları
yaşanmışlıklarıyla Dünya gözlerimin önüne sererken,bende yüreğimin
düşleri,gülümsemem ile fotoğrafın içinde yer alıyorum.Nerde miyim..?Güneşin
uzayan sarı ışığında,denizin köpüğünde,geminin bir çizgisinde…Ve bugün pazar
,günaydın Dünya’m…
12 Kasım 2013 Salı
HİÇBİR BEBEK ÜŞÜMESİN
Onlar bir yumak alıp,bir atkı,bir bere,bir eldiven diyerek başladır.Belki sizinde bir çift şişiniz,renkli bir yumağınız vardır.Küçük bir bebeğin üşüyen yüreğini annesi gibi ısıtamasakta ,gözünde üşümekten oluşan gözyaşını yok edebiliriz,kimbilir,değil mi...?Bilgiler sevgili Atalet Hanım'ın bloğunda...
http://atalet.blogspot.com/2013/11/sefkatle-ilmek-ilmek-buzlari-eritiyoruz.html
7 Kasım 2013 Perşembe
MEŞRU MÜDAFAA (KIZLI ERKEKLİ SÖYLEMLERİNİZLE BÜTÜN ANNE VE BABALARA HAKARET ETTİĞİNİZİ FARKINDA MISINIZ?)
Ben
,yüreğime gülümsemeyi ilke edinmişken,bu zaman aralarında vatanımın gençliğine
,halkına ,doğasına,kısaca canlı cansız tüm varlıklarına benim bildiğim
doğru,benim kurallarım geçerli baskısı uygulandıkça hiç umudu kaybetmedim.Yine
de gülümsedim,çarelerin tükenmeyeceğini bilen biri olarak.Kendinizin de
söylediği gibi en güzel çare sandıktı da adaletin kılıcının bu kadar dengesi
yitirdiği bu zamanlarda seçim sonuçları yalansız çıkar mıydı?Yine de umudum
vardı.Ta ki bizim toplumumuz en küçük birimi aile sınırlarımızın içine
en
doğal hakkınızmış gibi girmeye çalışmanıza kadar.Kızlı erkekli yaşama
dedim,aile demedim de dersiniz diye o çocukları,gençleri biz ailede büyüttük…
Meşru
olan, meşru olmayan durumlar diyerek ,bizim(anne ve baba) doğurup
büyüttüğümüz,belli yaşa getirdiğimiz özgür bireylere,canımız evlatlara bu hafta
yaptığınız hakaretler,yaşam alanlarına karışma hakkına kadar giden ki hiçbir
demokratik ülkede yaşanmayacak bir durum ki sizin adını almaya
korktuğunuz,bizim ise tüm sesimizle söylediğimiz Atatürk’ümüzün kurduğu Türkiye
Cumhuriyetinde,bulunduğunuz bu meşru olmayan hareketlere karşı meşru
müdafaa hakkımızı kullanmak biz anne
babaların en doğal hakkıdır,diye düşünüyor,gençlerimizden (en kibar halimle
dediğime emin olabilirsiniz)gerçek gereksinmelerini gidermek için
oynatmadığınız elinizi bir çekin,diyorum…
Meşru
müdafaa hakkımı kullanarak,madem bu kadar toplum aile yaşantısını iyi
biliyorsunuz,örnek olarak bizde sizin ailenizi 24 saat izleyelim.
Anne baba olarak çocuklarımıza ve onların
üzerinden biz ailelere gelen yanlış davranışını meşru müdafaa hakkımı
kullanarak en demokratik hakkım olan sözcüklerimle kullanıyor bir kez daha
gençlerimizin üzerinden elinizi çekin ,diyorum.Çünkü onlar Türkiye
Cumhuriyet’inin ,Atatürk’ün izinde yürüyen pırıl pırıl genç nesli…Ş.Ö
3 Kasım 2013 Pazar
Karşıyaka kıyısında güne başlamak,sisli bir güne başladıysan bile yüreğinde güneşin birazdan doğup,görünen güzelliklere sıcaklık yansıtacağını bilmektir.Gökyüzünde beliren uçuk pembemsi turunculuğa karışan maviler,süzülen kuşlar,beyaz bir kumru,nihayet sonbahara bürünmeye başlamış ağaçlar ve kendini grinin sisi içinde belirlemeye başlayan güneş.Hoş geldin sabahıma...
1 Kasım 2013 Cuma
Puslu mu hava derken, gözüm dans eden kuşlara
takıldı.Sessizlikte çığlıklarını bir
kenara bırakmışlar,kanatlarını zarifçe çırparak ,güne başlamanın sevincini
yaşıyorlardı.Gün, aralara net renkler katarak puslu mu,düşüncemi aklımın arka
rafına kaldırmama,yetti.Sabahımın en güzel yanlarından biri de günün çok erken
saatlerinde kıyıyı mesken tutmuş,balıkçılık yapan kişileri göz ucuyla
gözlemlemekti.Eski bir yazımın sözcükleri olmuşlardı.
Griliğe
ve güneşe yansıyan duruşlarını seviyorum. http://nehire-nehire.blogspot.com/2010/10/uc-balik-bir-adam-ve-duygularim.html
Ve
adımlarken kıyıyı güneşte tüm sevgisiyle ağaçlara dokunuyordu.Güneş ağaçları
seviyor,oysaki kimileri ağaçları hiç anlamıyor…Güneş ışıl ışıl Kasım ayının ilk
gününe gülümserken,tüm canlılarda,anlık bile olsa umut dolu bir gülümsemeyle yüreklerine
bakabilsinler.Günaydın Dünya’m…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)