Öyle güzelsin ki, dedim, birden döndü ;Ben mi,dedi. Gülümsedim, usul usul yaklaştı ve gerçekten fotoğrafını çekmem için anda kanatlarıyla harika bir gösteri sundu. Biliyorum ki,uzaklaşırken teşekkürümü duydu.Biliyorum ki,gülümsüyordu...Ve gidişi , andı.
Daha bir hafta olmadı;bir arkadaşım oğlunu da yanına alıp,denizin boyuna gitmiş. Oğlu sitemkar bir şekilde ; "baba durup durup bakıyorsun;ne buluyorsun bu bakışlarda?" , " Oğlum,çok şey buluyorum;doğayı farket;bak,şu gördüğün martı;kıyıda duruyor;acaba şu anda ne düşünüyor?" Baba oğlun bu konuşması bende Montaigne felsefesini hatırlattı;her daim kendi kısır penceremizden bakmayı,kalıpsal sevinmeyi veya nefreti yeşertme alışkanlıkları nice bakışları,güzellikleri görmemizi engelliyor;tam bir körleşme misali...
YanıtlaSil