15 Şubat 2011 Salı

SEVGİNİN BENCİLCE YANI


















Yüreğinizdeki sevgiyi elektrik akımı gibi durmadan yayıyorsanız, hiçbir arızayı kabul etmeden sürekli verici durumundaysanız, bilin ki bir gün akımı bozacak birileri olacaktır.Esasında bu birileri olmadan önce bozanın kendiniz olduğunu geçte olsa anlıya bilirsiniz.Bu düşünce nasıl oluyor diyorsanız, şunu bir deneyin.
Küçük mutlulukları seven, insanları koşulsuz sevdiğiniz,sürekli olumlu düşünen, neden niçinlere hep bir çözüm bulan pozitif yaşamaya ki(acıları yaşanmamış saymıyorsunuz, bunların üzüntülerini içinizde derinlerde yaşıyorsunuz ama kimse üzülmesin diye belli etmiyorsunuz)gülümsemenin iyi geleceğine, inanan bir insan olarak yaşıyorsunuz, diyelim
.
Öyle bir an geliyor ki geriye baktığınızda yaşadığınız acı ve mutlu olaylar ve elinizden çok çabuk akıp giden yaşam
.
Annenizin sizi bir kez daha dünyaya getirmeyeceği düşüncesi beyninizin bir köşesinde, beliriyor.Kendinizi biraz yorgun hissediyorsunuz.İşte o an verdiğiniz sevgiyi birazda kendiniz için harcamayı düşünüp, kendiniz için yaşamaya başlamayı bir deneyin isterseniz.
Bugüne kadar sevginizi verdiğiniz insanlar bakın nasıl ihmal edildiklerini düşünüyorlar.Kendiniz için yaptığınız şeyleri , onları sevgisiz bıraktığınız, aramadığınız için kullanmaya bir başlıyorlar ki, göreceksiniz
.
İşte sevgi bencilliği burada başlıyor.Sevgiyi almaya çalışan insanlar(siz onlara yine aynı sevgiyi yüreğinizde duyuyor olsanız bile) biraz da kendinizi sevmeye başladığınızda, kendinize ayırdığınız bir damla sevgiyi bile çok görüp onu da istiyorlar.Sevginin bencilliği güzel mi, iyi mi onu bilmiyoruz ama yaşamın kısa olduğunu düşünürsek, kısa anların ne olduğunu artık yakalaya bilmişsek
.
Neyse ben kısaca birazda kendimizi sevmeliyiz, diyorum
Ş.Ö

1 yorum:

  1. Çok doğru söylüyorsun ama galiba doğuştan gelen bişey bu. İnsanın doğasını değiştiremeyişi gibi.
    Bir de hiç tanımadıklarımız var olabildiğince fazla hoşgörülü davranıp sevdiklerimizden esirgediğimiz hoşgörü.

    YanıtlaSil