8 Aralık 2012 Cumartesi
DUVARLARIN ÜSTÜNÜZE ÜSTÜNÜZE GELDİĞİ ANLAR
Duvarların üstünüze üstünüze geldiği, insanların söylediklerinin battığı herkeslerden her şeylerden kaçıp uzaklaşmak istediğimiz anlar vardır, yaşantımızda…Belki yalnız ve huzur dolu geçireceğimiz bir iki saat size ilaç gibi gelecektir.Kapıyı açıp kendinizi dışarıya atıp arkanıza bakmadan yürüyüp gitmek,yapacağınız en akıllı şeydir belki de o an için…Ya yapamıyorsanız?
İşte o an düşlere başvurursunuz belki de.Gözlerinizi kapar mutlu olduğunuz bir yeri yada yüreğinizin sevdiği insanları düşünürsünüz.Gözlerinizi kapattığınızda düşlere başvurarak yakaladığınız o masum bize ait, özel anlar yüreğimizi nerelerden nerelere götürür bilinmez ama size iyi geleceği bir gerçektir…
Belki ta çocukluğunuzun o masum gülüşü yüzünüzde annenizin sıcak kucağındasınızdır ki bu en çok hoşlandığınız düşünüzdür.Sorgusuz sualsiz sizden hiçbir şey beklemeden sevildiğiniz tek yer annenizin kucağıdır, çünkü…
Kimi zaman boş bir oda da düşlersiniz yüreğinizin üstüne gelen kapılarını yok etmek için kendinizi.Kulağınıza gelen müzik sesleri içinde ritim tutarak dans edersiniz saatlerce kendi başınıza yada sevdiğinizin kollarında.Saatlerin hiç geçmesini istemediğiniz başınızı omzuna koyarak sıkıca sarılıp dans ettiğiniz sevgilidir belki de alıp yüreğinizi anlatılmaz mutluluklara götüren…
Düşlere başvurduğumuzda gözümüzün önüne gelen , bizim gülümsememizi sağlayan en güzel olay da çocuklarımızın doğduğu anlardır belki de…Kucağınıza verdikleri o ilk an küçücük minik parmakların size sıkıca sarılma çabasını anımsadığınızda tüm kapıların yeniden açıldığını göreceğiniz, umutlanacağınız hiç değişmez yaşama dönüş, güçlü oluş nedenimizdir…
Kimi zamanda gecenin karanlığında terasa çıktığınızda bütün körfezin ayağınızın altında uzandığını düşler, mehtabın sudaki aksi içinde çıplak yüzen iki sevgiliyi, yıldızların altında ta içinizde hissettiğinizde bir bakarsınız, bütün sıkıntılar uçmuş, gitmiştir belki de…
İşte gözlerinizi kapatarak düşlere başvurduğumuzda geçmiş ve gelecek içindeki üzerimize gelen kapıları biraz iteleyip hala nefes alıyor, gülümseye biliyorsak, yaşamda tutunmak için en az bir nedenimiz evet en az bir nedenimiz vardır, demektir…Ş.Ö
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
tam da böyle bir an nehirem tam da böyle bir an ve sebep? öyle güzel ki sebebim neyse ki
YanıtlaSil