Gün ağarmadan başlayan zamanlarımda sessizliğin sessiz
canları renk olur,düş olur,yeni açan bir fidan olur.Yürürken parmak uçlarında
dans eden olursun,özgürce dönen martıların eşliğinde.Vapurların sessizliği delen
sesini bile kuşların kanat çırpışındaki ezgilerinde yok eder,balıkçıların oltasını sallarken
çıkan vız sesinden öte değil deyip,gün ağarmadan başlayan zamanında çocuk
yüreğinle gülümseyiverirsin.
Sonra gün ağarmadan başlayan zamanların umuda dönüşen
öylesine
güzel anını yavaş yavaş kucaklarsın.Aşkı fısıldayan
bir çift kumrunun,
merhaba diyen karganın,uzaktan çanak antenlerine
benzettiğin renkli şemsiyelerin,açan tomurcuğun ve gördüğün tüm canların güne
başlama zamanı gelmiştir.Güneş,her şeye hissedebildikleri kadar gün
ağarmadan başlayan zamanlarında aydınlık olmak için usul usul doğmaktadır..Günaydın
Dünya’m…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder