21 Kasım 2010 Pazar
ÇOCUK YÜREĞİMİN GÜZEL EVİ
Sokağın başına geldiğimde, beton yolu ve iki tarafa yapılmış yüksek apartmanları, düşüncelerimde eski haline dönüştürdüm.Özlemleri yaşamak adına,kendimce yaşadığım bir oyundu. Mutluluğun ve üzüntülerin bir arada geçtiği yüreğimin duygularını tekrar hatırlamaktı…
Apartmanın önünde durdum.Burayı, eski üç katlı taş eve dönüştürdüm. Gülümsedim, çocukluğumun en güzel anılarının saklı olduğu ,doğduğum evdi yine.Beş basamağı koşar adımlarla çıktım,demir halkayı kapıya vurdum.Sevgili kapım sessizce açıldı…
İçeriğe girdiğimde taş yapının ahşapla bu kadar güzel,uyum içinde olmasına, hayranlıkla baktım.Rahmetli dedeciğim bu evi bir Rum aileden satın almıştı.Geniş aynı zamanda uzun bir koridor, sol tarafında çift kapısı ile büyük salon. Gülümsedim,misafir geldikçe girebildiğimiz bizim için evin en soğuk odası…
Koridorun sağ tarafı ise biz torunların en eğlendiği yer,ahşap merdivenler…Evin içindeki doğal kaydırak.Yukarıdan inerken ,kaymalıyım…
Koridorun sonuna geldiğimde,başka bir dünyanın içine girerdim.Üç tane taş basamakla inersiniz ve o zarif ahşap kapıya dokunursunuz.Ailemizin en sevgi dolu,sıcak akşamlarının geçtiği taş salon.Sedirler,yer minderleri,sallanan koltuk,yemek masası,duvardaki aile resimleri karmaşa içindeki renklerin,uyum içindeki düzeni.
Evet ,öyle bir uyum içindeki evdeki eşyalar inanamazdım.Sihirli bir el,sihirli bir yürek vardı ,evimizde.Tabii ki rahmetli babaannem…
Mucize gibi bir kadın.Bembeyaz saçları,beyaz teni ,yüzünden eksiltmediği gülümsemesiyle,ufak tefek meleğim benim,can gülüm…Hiç duymadım nazlandığı,of dediğini.Gülümserken , gözümden dökülen iki damla yaş , her neyse. Hayatıma güzel renkler katan,yüreğime sevgiler eken ,eşsiz insandan söz ederim, başka bir düşlerimin özlemlerinde…
Ben taş salonumuza döneyim.Odanın bir köşesinde,mutfağa açılan bir kapı.Günümüzdeki farklı bir mutfak.Hiç unutmadığım,saatlerce nasıl yandığını izlediğim ,kocaman iki tane kuzini .Ve leziz yemekler,elde açılmış börekler.Beş dakika içinde mutfağa girip harikalar yaratan,tabi ki can gülüm…
Evin banyosu da bu taş salona açılırdı.İki tane çok özel mermerden kurnası vardı.Yıkanmak güzel bir oyundu,taş banyoda...
Ve bahçe. Oyunlar oynadığımız, dedemin çardağa kurduğu salıncakta
sallandığımız, babaannemin kokulu karanfiller diktiği, harika bahçemiz…
Özlemleri düşlerde yaşatmak,bazen en iyi dinlenme geliyor.Geleceğimize, her adım attığımızda bize yardımcı olacak bir öğüdün saklı olduğu ,yaşanmış değerlerin olması ne güzel…
Dediğim gibi burası üç katlı bir taş ev.İlk merdivenleri çıktığınıza küçük bir hol var.Bu holde renkli camlarla süslü bir kapı var,terasa açılıyor.Terasın en güzel yanı,sürekli güvercinlerin olması.Genelde sessizce seyrederdik ama çocuktuk nede olsa.Beklerdik,sayıları çok olduğunda ,yalnızca hep birlikte gökyüzüne uçuşlarını görmek adına,kapıyı hızlı açardık.Belki de düşlediğimiz bizi de tutup uçurmalarıydı.Yüreğim bunları düşündükçe tatlı bir neşeyle doldu.Ah! Bu evimiz ne güzeldi…
İkinci ve üçüncü katlarda yatak odaları vardı.Herkesin kendi odasının bir öyküsü,her odada yaşadığımız mutlu saatler,hüzünlü dakikalar hep vardı,düşündüğümüzde de olacaktı…
Birden kızımın sesiyle,düşlerimi aklımın ,yüreğimin bir köşesine sakladım.Sevgiyle gülümseyerek kızıma döndüm.Elini tuttum.Sokağın sonuna yürümeye başladık.
Unutmadan bir kere daha arkama dönüp, apartmanı taş evimiz yapıp,ikinci kattan birinci kata merdiven tırabzanından kayarak indiğimi düşledim. Kızımın eline daha sıkıca tuttum.Yaşamın güzelliğini görmek ne kadar güzeldi.Hayatımızdaki küçük mutluluklar hep vardı, hep var olacak. Önemli olan anlamak, değerini bilmekti...
Ş.Ö
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Sevgili Nehire,
YanıtlaSilÖylesine güzel anlatmışsın ki benim de gözümde canlandı benzer taş yapılarda geçen çocukluk anılarım...
Yaşamdan tat alabilmek ve aralarda bize göz kırparcasına o ayrıntılarda saklı duran gizleri düşsel özlemlerle tekrar yaşamak çok güzel!Tıpkı dillendirdiğin gibi ;
Özlemleri düşlerde yaşatmak,bazen en iyi dinlenme!.
Yüreğine ve kalemine sağlık...
Sevgiyle kal...
Özlemleri düşlerde yaşatmak,yüreğe sımsıcak bir dokunuşa neden oluyor,değil mi?Teşekkürler sevgili Esmir...
YanıtlaSil