4/Aralık/2013
Rüzgar üşütüyor mu farkında değildim.Karanlık adım
adım aydınlığa dönüşecek,güneş solukta olsa ışınları gösterdiği an ,ısıtacaktı
ya Dünya’yı,düşünmüyordum, rüzgarın bıçak gibi keskin estiğini,yanağımdan
süzülen bir iki damla yaşı…Gökyüzün aydınlığı gri bulutların git gide artan
karanlığa bürünüyordu.Ve birden buz gibi bir iki yağmur damlası hani deriz ya
‘kar suyu’ atıştırdı.Kıyıdan uzaklaşırken doğması gereken noktaya bir daha
dönüp baktım,güneş yoktu.Gün, renklerini puslu rüzgarla
sunuyordu,gözüme,yüreğime. Kar suyu hızlı yağmur damlalarına dönüşmeden,eve
vardım.Sımsıcak bir kahve,mis gibi kızarmış bir dilim ekmek.Sımsıcak tıpkı
yarın görmeyi düşündüğüm Güneş gibi…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder