Öyle soğuktur hava,bir bıçağın çelik yüzü değdiğinde
ince bir çizik olsa teninizde acısı içinizi sızlatacak kadar derindir ya rüzgar
an kadar değse kirpik uçlarınıza gözyaşı damlanız buz tutmuş yağmur damlası
gibi akar yanağınızın üstünden usulca.O misaldir,bizim Karşıyaka’nın soğuğu.Dışarı
çıkarsın,derin bir nefes,aldığın soluk direk akciğerlerini dondurur.Kar olsaydı
bari, dersin.Kar taneleri düştür.Yüksek yerlerinde varsa biraz kar,kıyı
şeridinde uçuşan beyaz toz taneleri gibi konduğu gibi yok olur ,masal
gibidir,kıyıda kar…
Gün ayaza kucak açtığında,yolları adımlamanın öyle bir
güzelliği vardır ki,unutursun soğuğu.Yanağındaki buz tanesi gözyaşın,gülümsemenle
birlikte renkli bir kar kristaline döndüğünü sanırsın.Bakış açınızdaki renklerin
dili ayazın soğuk grilerinde dans etmektedir.Üşümüş kuşların hiç kımıldamadan duruşları
sihirli bir değnekle hareketlenir,her kanat çırpış bir yansıma bir şölendir,
yüreğinizde.Doğa günün ayazını boyamaya
başlar,yüreğiniz ısıtır,renklerin yansıyan sıcaklığıyla.Güneş anlarda da olsa
ışıklarını ayaza kucak açmış gri bulutların arasından yollar.Ve ben güneşe
doğru yol alırım,her adımımla…