24 Şubat 2011 Perşembe

DÖRTLÜK






















Umutlar yitirilmişken
Işıkları da söndürmeyin
Bir tek mum bile olsun yansın
Gözüksün loş ışıkta , tüm gerçekler…
Ş.Ö

SALINCAK






















Oyun, bir salıncakta sallanmaksa
Ayakta sallanalım,ikimiz bir salıncakta,
Uzaktan gören bir çift göz bizi,
Tek bir kişi sanacak kadar yakın.
Ellerimin ipi tutuşundaki kadar
Sıkı kavrasın ellerin, ellerimi.
Bir salıncak oyunsa bizim için,
Rüzgar gibi uçarken bulutlara,
Ve başımı dayadığım göğsünde,
Sen benim sen kokan kokumda
Kaybolurken,
Bende benim için çarpan
Yürek ritimlerinde, kaybolayım...
Ş.Ö



23 Şubat 2011 Çarşamba

UMUT






















Umut uzaktı
Küçük kızın gözlerine
Bir elin avucu
Bir göğsün sıcaklığı
Karanlıkta sokulduğu
Duvarın  dibinde
Bir kadın yürüyordu
Gecenin en karanlık
Mavilerinde
Simsiyah  elbisesiyle
Küçük kız iyice
İyice sokuldu
Duvarının dibine
Kadın tam önünde
Durdu
Uzattı elini usulca
Küçük kızın gözleri
Kocaman olmuştu
O da ne
Gecede
Bembeyaz bir martı
Kadının avucundan
Gülümsüyordu
Küçük kızın,  yüreğine…
Ş.Ö

22 Şubat 2011 Salı

SEVİYORUM, ÇOĞULLARIMI HEM DE TEKİL YANIMI























Sustum
Sessizliğe bırakıyorum
Kendimi
Ve yalnızlığımda
Düşlerimi
Geceler benim
Gerçeklerimi seviyorum
Seveceğimde
Nefes aldığım
Hayat boyunca
Ama gecelerde
Anlarım var benim
Günden sakladığım maviler
Karanlıkta siyah gölgeler
Belki
Ay , yalandanda olsa
Işık saçıyor
Ve aynadan yansıyan
Yüz benim
Gerçeklerimi biliyorum
Seviyorum
Kısa anlarda olsa
Gece hayallerimi
Yalnızlığımla boyamayı
Seviyorum
Avucumda oyunlarım
Renkli kalemlerim
Gecenin karanlığında
Deli yüreğimin
Anlarına
Öyküler çiziyorum…
……….
……….
Anlarımı seviyorum
Hem gerçek çoğullarımı
Hem gece anlarımdaki
Tekil halini yaşayan
Deli yüreğimi…
Ş.Ö

DOKUNABİLMEK AŞKA






















 Yüreklerimiz dokunduğunda
Birbirine
An kadar kıvılcımında
İkimizindi
Düşe  yazdık sonrasını
Kimi gözyaşı damlasıydı
Gözümüzde
Kimi tebessümdü
Sevdiğimiz gamzelerimizde
Özlem, düş  anlarımızda
Yüreklerimizdeki bizle
Konuşmalarımızda
Saklıydı.
Deli yüreklerimiz
Sevgilerle doluydu
Çokça
Yaşam çoğullar koydukça
Canımıza
An kadar kıvılcımda
Nefes alan yüreklerimiz
Durdu uçurumun kenarında
Düş..!
Ölüm..!
Düşe  yazabildik
Aşkımızı bundan sonra…
Ş.Ö

21 Şubat 2011 Pazartesi

AN





















Ve mavinin her tonu
En koyu laciverdinden giderek
Açılan puslu grilere
Bak gökyüzüne
Bembeyaz bir martı
Gülümseyerek,uçtu
Özgürlüğe...
Ş.Ö


HAFİF BİR RÜZGAR VARDI























Hafif bir rüzgar vardı.
Islaktı yollar.
Ve hala güzel inciler
Halinde , yağmaktaydı
Yağmur.
Çocukça yüreğimizle
Avuçlarımızdaki damlaları
Oyun yaptık
Islanan saçlarımı
Bir salladım
Kahkahalarla gülümsedin
İşte o an sevgili
Çocukça yüreğimi
Bıraktım bir kenara
Aşık yüreğimle
Daha da sokuldum sana
Durdu inci taneleri
Islaktı hala yollar
Ve ben senin
Sımsıcak yüreğine
Yağmur damlaları
Olacağım
Elimi bırakmadığın
Nefes aldığımız
Her günümüzde …
Ş.Ö

GÜLÜMSEMEK






















Sokaktayım,
Ayaklarım çıplak.
Üstüm, başım yırtık.
Sıcak ülkelere giden kuşlara
Sıcak yuvalarına koşan insanlara
Sokak köpeğinin biri onu alsın diye,
Sevimli gözleriyle, kuyruk sallayışına
İleride satılan kömürde kestanelere
Kahvenin açık kalmış kapısından
Burnuma gelen sıcak çay kokusuna
Bütün kışın gelişine
Aniden başlayan kara
Hayran gülümseyerek bakarken.
Ayaklarımın üşümesine aldırmadan
Sıcak bir köşe bulmak için
İçimde yok olmayan umudumla
Yürüyorum, yürüyorum...
Ş.Ö

19 Şubat 2011 Cumartesi






















Hayat,iki dudak arasından çıkan an kadar nefestir ve an kadar nefesi alamazsan yüreğince biter,yaşamak.Ne kadar yakındır,doğmak ve ölmek arasındaki zaman.
Ve baktığında görmesini bilirsen,yüreğinden gülümseye bilirsen,değer verirsen aldığın iki dudak arasındaki nefese doğmak ve ölmek arasındaki an kadar zamandaki hayat ne kadar uzundur aslında...Ş.Ö

SÖGÜT AĞACININ GÖLGESİNDE




















Söğüt ağacının gölgesinde
Akan nehrin sularında
Kır çiçeklerinin güzelliğinde
Oturduğumuz çimenlerde
Avucuma bıraktığın uğur böceğinde
Bulduğumuz dört yapraklı yoncada
El ele yürüyüşlerimizde
Birbirimizin gözlerindeki sevgide
Yüreğimizden dökülen sözcüklerde
Gizli bahçemizin içinde
Beni salladığın ip salıncakta
Sana söylediğim şarkılarda
Gökyüzüne baktığımızda
Aniden yağan yaz yağmurunda
Bana sıkıca sarılmanda
Islanan saçlarımın yüzüne değmesinde
Dudaklarıma koyduğun masum öpücükte
Birden çıkan gökkuşağında
Çocuklar gibi şen kahkahalarımızda
Yaşadığımızı sandığım mutlulukların
Gecenin sessiz karanlığında
Limandan uzaklaşan bir gemi gibi
Benim olmadığını anladığımda
Avuçlarımda ellerinin olmadığını
Seni düşlerimde yaşattığımı
Hep olmazım olduğunu
Bildiğim halde hüzünlerim
Göz yaşlarım , özlemlerim
Neden, beni sarmalıyor
Seni gerçekten yaşamışım gibi
Sensizliğim
Neden yüreğimi acıtıyor…
Ş.Ö

18 Şubat 2011 Cuma

GECE .....






















Gecenin bir yarısı olmuş
Biz senle iki kadehin içinde
Tüm hayatı paylaşıyoruz
Kah umutlarımıza gülümsüyor
Kah acılarımızda kayboluyoruz
Elimizde kadeh arada uzanan
Denize takılıyor gözlerimiz
Yakamozların ışıltısına
Kavak ağaçlarının hışırtısı
Kulaklarımızda müzik
Birbirimize bakıyoruz
Gözlerimizde sevgi
Birbirimize söylemeye
Korktuğumuz
Susuyoruz
Çıt sesi birden
Elimden düşen kadeh
Cam kırıkları gibi
Dağılan yüreğimiz
Gecenin bir yarısı olmuş
Zamana yitirdiğimiz
Söylemeyi beceremediğimiz
Sevgimize sevgilerimize
Yeni iki kadeh doldurup
Yüreklerimizde kayboluyoruz…
Ş.Ö

17 Şubat 2011 Perşembe

GÖZYAŞI


















Gözyaşı sevgidir
Unutma
Her damlası umuttur
Sakın kurutma
Yüreğinde değeri
Olana ağlarsın
Asla gözyaşını
Saklama…
Yalnızca gözyaşının boyu kadar kalsın
Özlemin
Her gözyaşını avuçlarında topla
Dudaklarına sürdüğün
Her damlada
Gözyaşına saklanmış özleminin
Yüreğine dönen sevgisini
Hissedeceksin
Daima daima…
Ve
Asla gözyaşını
Saklama.
Saklama…
Ş.Ö

16 Şubat 2011 Çarşamba

VİŞNELER
















Elimdeki vişneler
Birden ellerimi
Boyayınca
Ve ağzıma attığım
Bir tanesi
Dudağımın kıvrımından
Usulca akınca
Nedense dudaklarımı öpen
Dudakların geldi aklıma
Leziz ve kırmızımsı
Vişnelerin bıraktığı
Buruk tat gibi
Öpmeyi sevdiğin
Sana karşılık veren
Dudaklarım
Belimi kavramış
Kollarının arasında
Yüzüm göğsünde
Kaybolurken
Birden
Vişneleri çok
Sevdiğimi anladım…
Ş.Ö

15 Şubat 2011 Salı

SEVGİNİN BENCİLCE YANI


















Yüreğinizdeki sevgiyi elektrik akımı gibi durmadan yayıyorsanız, hiçbir arızayı kabul etmeden sürekli verici durumundaysanız, bilin ki bir gün akımı bozacak birileri olacaktır.Esasında bu birileri olmadan önce bozanın kendiniz olduğunu geçte olsa anlıya bilirsiniz.Bu düşünce nasıl oluyor diyorsanız, şunu bir deneyin.
Küçük mutlulukları seven, insanları koşulsuz sevdiğiniz,sürekli olumlu düşünen, neden niçinlere hep bir çözüm bulan pozitif yaşamaya ki(acıları yaşanmamış saymıyorsunuz, bunların üzüntülerini içinizde derinlerde yaşıyorsunuz ama kimse üzülmesin diye belli etmiyorsunuz)gülümsemenin iyi geleceğine, inanan bir insan olarak yaşıyorsunuz, diyelim
.
Öyle bir an geliyor ki geriye baktığınızda yaşadığınız acı ve mutlu olaylar ve elinizden çok çabuk akıp giden yaşam
.
Annenizin sizi bir kez daha dünyaya getirmeyeceği düşüncesi beyninizin bir köşesinde, beliriyor.Kendinizi biraz yorgun hissediyorsunuz.İşte o an verdiğiniz sevgiyi birazda kendiniz için harcamayı düşünüp, kendiniz için yaşamaya başlamayı bir deneyin isterseniz.
Bugüne kadar sevginizi verdiğiniz insanlar bakın nasıl ihmal edildiklerini düşünüyorlar.Kendiniz için yaptığınız şeyleri , onları sevgisiz bıraktığınız, aramadığınız için kullanmaya bir başlıyorlar ki, göreceksiniz
.
İşte sevgi bencilliği burada başlıyor.Sevgiyi almaya çalışan insanlar(siz onlara yine aynı sevgiyi yüreğinizde duyuyor olsanız bile) biraz da kendinizi sevmeye başladığınızda, kendinize ayırdığınız bir damla sevgiyi bile çok görüp onu da istiyorlar.Sevginin bencilliği güzel mi, iyi mi onu bilmiyoruz ama yaşamın kısa olduğunu düşünürsek, kısa anların ne olduğunu artık yakalaya bilmişsek
.
Neyse ben kısaca birazda kendimizi sevmeliyiz, diyorum
Ş.Ö

KAR YAĞIYOR DÜŞLERİME






















Kar yağıyor düşlerime
Sensiz, seninle
Savruluyorum.
Beyazların içinde
Bir nokta ben,
Seni arıyorum.
Kar yağıyor düşlerime
Üşüyorum,
Sokakta yalnız
Umudum, ellerin
Yüreğime işleyen
Gözlerinin rengini
Karın beyaz büyüsünde
Yakalamak belki de.
Kar yağıyor düşlerime,
Bembeyaz karın üstüne
Puslu gecenin mavisi
İnerken, sessizce
Pembenin her tonu
Kapladı,her yanı
Gülümsercesine.
Beyaz umut,
Mavi huzur,
Pembe mutluluk olurken
Sessiz geceye
Hiç durmadan ,
Kar yağıyordu
Benim sensiz ,seninle
Düşlerime…
Ş.Ö

11 Şubat 2011 Cuma

YOLLARDAYIM, DÜŞÜNÜYORUM






















Durdum, yoruldum mu?
Yolumu mu kaybettim?
Korkuyor muyum?
Bilinmez bir yalnızlıkta
Üşüyor muyum?
Oysa bu yollar
Benim çocukluğum
Sürekli yürüyorum
Uzun ağaçların
Güneşi sakladığı
Loş yollarda
Durup ,düşünüyorum
Çocuklar ne yapar
Aslında?
Parıldayan renkli , cam
Bir dolu misket avuçlarda
Bir top ayaklarında
Neşeli sesler
Çocukluğunu yaşaya bilen
Hayatlarda
Bense kendimi bildim bileli
Yürüyorum bu yollarda
Durup durup düşünüyorum
Yolun sonunda çocukluğumu
Bulur muyum ,acaba?..
Ş.Ö

9 Şubat 2011 Çarşamba

ÇINAR AĞACINDA























Bir çınar ağacında
Saklıydı ,öykümüz.
Mahallenin biraz dışında
Sabahın erken saatlerinde
Senle buluştuğumuz
Bir çınar ağacında
Saklıydı , öykümüz.
Gövdesi saklardı bizi
Herkes den
Komşu bahçesinden kopardığın
Beyaz gülü verirken
Ellerime,
Çınar ağacımızın
Küçük serçeleri de
Şarkı söylerdi ,bize…
Ben bakarken gözlerine ,
Sen saçlarıma dokunurdun ,
Çınar ağacımızın
Serin gölgesinde…
Yüreğimizdeki sevgiyi
Sarılıp,söylerken birbirimize
Çınar ağacımız
Dinlerdi sessizce…
Ayrı olsak da yollarca
Her özlemini hissettiğim de
Mahallenin biraz dışına
Yürüyorum koşarcasına
Öykümüzü saklayan
Çınar ağacımıza…
Ş.Ö


8 Şubat 2011 Salı

ÜZÜM SALKIMI / HER SİYAH TANEDE HAYATIN ANI SAKLI

















Hayat, bir üzüm salkımı olsun
Salkımdan düşen taneler
İlerleyen her hayat anımız
Avucumuzdan bırakmadığımız
Düşerken sakladığımız
Birkaç tane
Ki çok sevdiğimiz
Baktığımızda gülümsediğimiz
Taneler
Kiminde çocukluğum saklı
Yere düşenlere karşı
Sımsıkı tuttuğum
Düşlerde büyülü
Masallar yazdığım
Siyah büyük bir tanesinin
Leziz tadında
Dudağımın kenarındaki rengine
Çocukluğumu bırakırken
Düşen taneler yanında
Avucumda sakladıklarım
Sanmayın hepsi yüreği ısıtacak
Mutlu gülümsemeler
Ekşimsi buruk tadında
Belki de acılar
Unutulmaması gereken
Anların
Birden aynadaki yüzümde
Salkımdaki yaprağın
Gölgelerine saklanmış
Derin çizgilerdeki
Hayatın öğretileri…
Asmadaki bir salkım
Siyah üzüme takıldı,
Kara gözlerim.
Koparılıp,
Avucuma konunca
Birden,
Her tanene yazdığım,
Hayat masalıma
Gülümsedim…
Ş.Ö

USULCA






















    Martı tiz çığlıkları ile
Süzülürken mavi gri
Sonsuzlukta
Yürek atışlarımın sesi ile
Fısıldıyorum kulağına
Bak şurada yüreğimin
Ben olan bir eşi
Nazar boncuğu sende
Kalsın
Yüreğimi bırak  usulca
Özgür olmayı
Öğrendim
Beyaz kanatlarının
Üstünde
Şimdi ,tutsak olayım
Masmavi kıyılarında
Beni bekleyen
Yüreğin, yüreğinde
Usulca…
Ş.Ö

6 Şubat 2011 Pazar

BEN, AYNA VE ZAMAN






















Çocukluğumun ilk tebessümüne
Takılınca gözümdeki yansıma
Zamanı yeniyorum
Bir an olsa da
Aynadaki benli konuşmalarımda
Çocukluğum da neşemdi, ay dede'm
Masalların büyülü ışığıydı gecelerde
Yüreğin içine saklandı
Zaman ilerledikçe
Aynadaki gözlerim acımasız
Bir tebessüm şu an benimle
Biliyorum.
Üşüyorum ...
Aydede soğuk ve simsiyah
Düşün yok olup gittiğini
Zamana yenildiğim
An ve anlarda...
Yenilme
Bak kendine
Zamana inat
Aynadaki göz gülümsesin
Arada göz kırptığın
Kendine
Hayat bu
''Meleklerin sözünü'' yüreğinde düşle
Düşle ki
Öylesine kocaman ''gülümse''
Yüreğine gülümse
,,,,
,,,,,
Ben de,
Ayna da,
Gözlerim de
Hayatın an ve anında
Zaman yenik düştü,bak!
Hadi gülümse...
Ş.Ö



2 Şubat 2011 Çarşamba





















Rüzgar
Öyle bir esti ki
Baharın henüz açmış
Goncaları
Yok oldu  dallarından
Gözyaşım süzüldü
Usulca
Rüzgar
Üşüttü  yüreğimi
Şimdi tüm zamanlarım
Hep sonbahar...
Ş.Ö