28 Kasım 2014 Cuma



Gün gri-beyazda olsa güneş ışınlarını yansıtacaktır.Parlaklığının ve sıcaklığının ne kadar olduğuna karar vermek ise bizim düşünce gücümüz kadar olacaktır...






27 Kasım 2014 Perşembe



Giderek gri beyaza dönüşen güne eşlik eden rüzgarın arasında nokta kadar yağan ve yok olan yağmurun varlığını hissetmeden an kadar önce karanlığın gölgeleri arasında nefes almak,yaşamı adımlamak öylesine…







Bugün seni gördüğümde bir çocuğun yüreğindeki mutluluğun heyecanı içinde yürümeye devam ettim...



18 Kasım 2014 Salı




Nefes aldığını hissedebildiğin anların değerini bilmenin huzurunun yüreğimi ısıtması,güne başlarken öylesine iyi geliyor ki…
Ki, serin esen rüzgarın gözbebeklerine kadar girmesi,yanağından süzülen ıslaklığın serinliğine rağmen sıcaklığı,minik kumruların yürüyüşü,küçük uçaklar gibi süzülen martılar, airbus gibi süzülen pelikanlar,topluca güne başlayan okul bahçesindeki çocukların bir aradaki tatlı karmaşası gibi gökyüzünde uçanlar,vapurlarla kuşlar arasındaki uyumlu takipleşme,uykucunun sevimliliği, duruşlarıyla görselliği sanata dönüştürenler, sonbaharın son demlerini yaşayan ağaçlar ve gece giden güneşin güne başlarken yarattığı gölge oyunlarının anlarına dokunabilmek,görebilmek kadar ki…

















































14 Kasım 2014 Cuma

                   Gün bitiminden gün başlangıcına.Günaydın Dünya'm...




13 Kasım 2014 Perşembe




Gece başlarken gölge ışıklarına sığan anları yakalamak,derinden aldığın nefes  kadar keyifli,kimi zaman…

3 Kasım 2014 Pazartesi



Sonbaharın hüznü yüzümde,yüreğimde sararmış bir yaprağın kırmızının soluk tonlarına dönerek ağacın dalından yere düşerken ki çıtır çıtır çığlık atan aslında derin ve sessiz acısı…
Gün an kadar aydınlık ve gece an kadar  karanlık ve zaman kaybolmakla var olmak arasında an kadar gidip gelmeler…
Anlara tebessümler anlara gözyaşları sığdırırken neden bunu yaptım,diye sorgulamanın yada düşünmenin ucuna geldiğinde unutma yolunu aklına, unutmama yolunu yüreğine gönderdiğin çizgiler,belki de çemberlere aldığın yaşanmışlıklar…
Soluk aldığına şükürler,büyümenin eşiğinde bir adım daha atmalar.
Karmaşanın yorgunluğu,yorgunluğun bolca rafa kaldırılışı.Bir gün yakın yada uzak raflara elin uzandığında yürek yorgunluklarında biriktirdiğin özlemler,sevgiler.
Dokunuşun,sarılmanın olmadığı raflara dizili düş.Düşlere sığdırdığın gerçeğin ta kendisi, kimi sararmış fotoğraflardan göze bakışı,kimi küçük beyaz kağıtlarda düşten ötesi sözcüklerin var olan yüreğe seslenen sessiz dili…
Sonbaharın hüznü yüzümde,yüreğimde sararmış bir yaprağın kırmızının soluk tonlarına dönerek ağacın dalından yere düşerken ki çıtır çıtır çığlık atan aslında derin ve sessiz acısı…