3 Kasım 2014 Pazartesi



Sonbaharın hüznü yüzümde,yüreğimde sararmış bir yaprağın kırmızının soluk tonlarına dönerek ağacın dalından yere düşerken ki çıtır çıtır çığlık atan aslında derin ve sessiz acısı…
Gün an kadar aydınlık ve gece an kadar  karanlık ve zaman kaybolmakla var olmak arasında an kadar gidip gelmeler…
Anlara tebessümler anlara gözyaşları sığdırırken neden bunu yaptım,diye sorgulamanın yada düşünmenin ucuna geldiğinde unutma yolunu aklına, unutmama yolunu yüreğine gönderdiğin çizgiler,belki de çemberlere aldığın yaşanmışlıklar…
Soluk aldığına şükürler,büyümenin eşiğinde bir adım daha atmalar.
Karmaşanın yorgunluğu,yorgunluğun bolca rafa kaldırılışı.Bir gün yakın yada uzak raflara elin uzandığında yürek yorgunluklarında biriktirdiğin özlemler,sevgiler.
Dokunuşun,sarılmanın olmadığı raflara dizili düş.Düşlere sığdırdığın gerçeğin ta kendisi, kimi sararmış fotoğraflardan göze bakışı,kimi küçük beyaz kağıtlarda düşten ötesi sözcüklerin var olan yüreğe seslenen sessiz dili…
Sonbaharın hüznü yüzümde,yüreğimde sararmış bir yaprağın kırmızının soluk tonlarına dönerek ağacın dalından yere düşerken ki çıtır çıtır çığlık atan aslında derin ve sessiz acısı…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder