13 Ocak 2014 Pazartesi




Bugün soluduğum hava mangalın son kor olmuş kömür kırıntılarının çıkardığı kokuya özgü, bir kirlilikteydi.Arada esen rüzgar ile dağılmasını umarak yürüdü.Gün yağmura yelken açmış bulutlarla, anlara düşmüş maviliklerle kaplıydı.Birde tüm sahilin kıyı şeridindeki duvar on adımda bir son karedeki ‘Cemilem ile Sezgin’in aşkına kağıt olmuştu.Binlerce kere yazınca sevgi daha çok mu ifade edilmişti,yoksa bir kere yazsaydı daha anlamlı olurdu,diye düşündüm.Ayrıca gidip evin duvarına yazsa babası eline fırçayı verip kirlettiği tüm duvarları boyatır mıydı?
Ve klasik cümlemiz;Günaydın Dünya’m…

1 yorum: