9 Aralık 2013 Pazartesi



Soğuk bir sabah,her günden daha az yolları adımlayanlar.Bere,atkı ,eldiven sımsıkı sarılı.Yalnızca atkım var,ellerim üşürse montun içine doğru kaydırıyorum.Bere giyersem, rüzgarın,denizin,kuşun sesini duyamama korkusu var.Sessizliğin sesliliğini yakalayamayacak gibi oluyorum.Bugün kuşlar,özgürce uçarlarken rüzgara yenik düşüyorlar.Sanki kanatları kuklacının elindeki ipe bağlıymış ta arada çekince yalpalıyorlar.Bir an içim cız ediyor,ipler kopsun,diyorum.
Son adımlara kadar üşüdüğümü fark edemeyecek kadar umut dolu yüreğim.Üşümüşlük, evin kapısından girince sıcaklığın yüzündeki kurumuş damlaya,kızarmış buruna dokununca  fark edilecek olması bile öylesine güzel ki.Günaydın Dünya’m…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder