16 Aralık 2010 Perşembe

HAYATTAN ANLAR






















Sen hiç kötü bir şey yaşamadın mı’dedi ,gruptan birisi. Döndüm,ona baktım.Henüz aralarına katılalı bir hafta olan bu kişi sözlerine devam etti.’Yazılarınızda hep bir gülümseme,mutluluk var,yanılıyor muyum yoksa?’ Gülümsedim,belki de haklıydı.Kimi yaşadığım hayatın anlarını genelde beden, akıl ve yürek üçgenin içinde kalmasına çalışırdım.Bu gece beyaz kağıda yazmaya başladığımda,gündüz geçen bu konuşma aklıma takıldığından,kalemin ucundaki sözcüklere engel olmamıştım…

Annemin sokağının yüksek kaldırımında saatlerce oturan amca geldi,aklıma.Yüzündeki anlamı çözemediğim ender insanlardandı.Hani gözleri boş bakıyor derler,ya öyle işte.Yaz ve kış üzerinde aynı ince kareli solmuş bir ceket,pantolon ve ayakkabı…Önceleri yorulup,dinlendiğini düşünmüştüm.Sonra bir gün apartmanın kapısı önüne konan birkaç gazeteyi almış,ağır adımlarla uzaklaşmıştı.Birkaç gazete!..Onu bile taşıyacak gücü yok gibiydi.Kapı kapı dolaşıp gazete toplamıyordu.Ya bunu yapamayacak kadar onurluydu yada hayatın anlarını yakalayamayacak kadar yorgun.Para veremezdiniz,almayacağı kesindi.Bir gün manavdan meyve aldım ve yanına bıraktım.Yüzüme bakmadan,neredeyse duyamadığım bir sesle teşekkür etti.Ve torbayı beklediği buymuş gibi alıp,hiç bana bakmadan uzaklaşmıştı.İçim acıyordu fakat kimi zaman yapabileceğiniz bu kadarla kalıyordu.Çünkü karşınızdaki kişi,nefes almalardaki anlamlarını kaybetmişti…

Kalem dedim ya bu gece elimle ortak olmuş,belki de yazmayı hiç düşünmediğim, satıları yazıyordu.
Her sabah 06.00 _06.30 arası karşı apartmanın bahçe demirine astığınız ekmekleri toplayan,iri gövdeli,erken kalktığınızdan gördüğünüz,yanında sadık dostu olduğunu anladığınız köpekli bir adam.Arada sırada köpeğine seslendiğini duyar,köpeğinde ona kuyruğunu sallayarak karşılık verdiğini seyrederdim.Yine erken kalktığım sabahın birinde balkondan bakarken önce köpeği sonrada arkasından gelen adamı görmüştüm.Adam etrafına bakındı,kimsenin olmadığına emin olunca(ki onlar beni hiç görmüyorlardı),duran iki çöp varilinden birine yanaştı.Üste duran yarı yenmiş bir yiyeceği hızla ağzına attı ve yedi.O an yüreğimin ne kadar acıdığını anlatamam.Artık her sabah 05.45te karşı apartmanın bahçe demirine ekmek torbasının yanına bir torba daha bırakıyorum.İçine kimi zaman bir poğaça,kimi zaman bir meyve.Ve o beni asla göremiyor…İçimizi acıtan hayatın anlarındandı,bu olaylarda…

Bir kurban bayramıydı.Annem,benim evimin az ilerisinde üç katlı yıkık bir evin birinci katında,yalnız oturan bir kadına et götürmemizi istemişti.Genelde o yolu kullanmadığımdan daha önce hiç dikkat etmemiştim.Evin önüne geldiğimde,hani derler ya,çöp ev,öyle bir ev.Kapı,pencere hepsi açık.Ufak tefek yaşının çok olmadığı fakat hayat çizgilerinin ne kadar derin olduğunu hissettiğim bir kadınla karşılaştım.Ben hanım
.,dedi.Bu sizin dediğimde,kahkahalarla gülüp,teşekkür etmişti.Gülümsedim,uzaklaşırken akıl yoksunluğunun mu, yalnızlığın mı yada neyin olduğuna çok karar veremediğim kadına,yardım etmek için,o sokaktan sıkça geçer,olmuştum.Esasında beklediği hiç bir şey yok gibiydi.Ona nasılsın,demeniz bile,onun gülücüklerle karşılık vermesine neden oluyordu.
Çöp evin karşısındaki arsada inşaat başlamıştı.Oradan geçtiğim bir gün,çalışan
ustalardan birinin ona bir ruj verdiğini ve görüşürüz,dediğini duymuştum.Kapısı sürekli açık ve yarı akıllı bu kadın,bu evden çıkmalıydı.Eve dönüp,bu kadının nerelere yerleştirilebileceğini araştırmaya başladım.Üç,dört gün sonra bir yer bulabilmiştim.Şimdi gidip bunu ona anlatmanın bir yolunu bulmalıydım.Gittiğimde hep açık olan kapı, pencere kapalıydı.Baktığımı gören yan apartmandaki biri,’o deliyi mi arıyorsun?’demişti.Bende ona ‘hanım …..’arıyorum,dedim.Bir insan deli demek ne kadar kolaydı.‘İki gün önce öldü,cenazeyi belediye aldı gitti.’Dondum.Çok üşüyordum.Ve hiçbir şey
gelmemişti,elimden…

Kader denilen çizginin,insanlar ana karnına düştükleri an yazıldığı ve bunların değişmediği söylenir.Buna inanırım.Bir inandığım diğer şeyse Allah arada insanlara kader çizgilerini değiştire bilmeleri için,kendi yazdığı kaderi durdurup,onlara verdiği aklı kullanma zamanı bırakır.Bu zaman aralığında,aklımızı kullanıp,hayat anlarımızda bir değişiklik yarata bilirsek, hayatına kendi yön verdi,kaderini değiştirdi,sözleriyle karşılaşırız.Kimi insanlarında kaderlerini değiştire bilmek için ona uzanacak bir ele ihtiyacı vardır.Bu elin biz,bizim de bir ele ihtiyaç duyacağımız zamanların olabileceğini,her canlının bir değer olduğunu,kaderlerini değilse bile ,umutlarına bir ışık olabileceğimizi asla unutmayalım...Ş.Ö


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder